21 Mart 2013 Perşembe

İki Yeşil Susamuru-Buket Uzuner



Bu yıl Tüyaptan aldım kendilerini.Ancak fuara beraber gittiğim arkadaşım Elif'in kitaplarının arasına karışınca elime geçmesi biraz zaman aldı.Çok merak etsem de okumam gecikmiş oldu bu nedenle.

Kitap merak ettiğim kadar varmış,keşke daha önce okusaydım dedim...Çok beğendim ben bu kitabı. 

Sonu hiç tatmin edici değildi ama gerçekten bunu dert etmedim.Çünkü hiç sıkılmadan okudum ve keyif aldım..

Kitap bir mimar olan Nilsu Baranın hayat hikayesini anlatmakta.Çocukluğu,gençliği,aşkları,anne-baba ilişkisi..Ve Nilsuya paralel olarak Teomanın hayatı..

Buket Uzunerin bu kitaptaki tarzını da ayrıca beğendim.Bir anda karakterin yıllar önceki anısına gidiyorsunuz fakat hiç kafa bulandırmadan oluyor bu..
Son zamanlarda okuduğum kitapların arasında en çok altı çizilecek cümleye de sahipti.
ve işte onlardan bazıları;

"Annesi,babası,çocuğu,sevgilisi,arkadaşı,kim olursa olsun,bir insan öbürüne ulaşmak için göze aldıklarıyla sevilir.Öbürüne ulaşmak yürek ister. Göze alabilmek ister. Bir insandan bir başkasına geçmek,emek ister,sevgi ister,yürek ister.Bunlar bile köprüleri kurmaya yetmez bazen.." syf 80

"Birinin iyi niyetini istismar etmek,o iyi niyetin başkalarına sunulmasını da yok eder." syf 81

"Hangi kadın daha iyi tanır bir erkeği;kız kardeşi mi,sevgilisi mi,annesi mi? Bir erkeğin yaşamındaki bu üç önemli kadına sunacağı,üç farklı yüzü ve ruhu olabilir mi?" syf 167

"Terk edilmek, ancak bağlanınca gerçekleşir." syf 172

"Fiziksel hastalığı olan aspirin ya da tylenol alır,ruhu ağrıyansa karar alır." syf 176

"Denize vurgunsan onunla yaşamanın yolunu bulacaksın."  syf 231

"Her kentin ,bir aşk çağrıştırdığını Nedim Gürsel mi söylüyordu?" syf 267

"Bazı insanlarla çalışmak başlı başına zevktir ama ,onlarla başka şey yapılamaz." syf 289



                                                  bu da Elifimin bana notu:)

14 Mart 2013 Perşembe

Kırmızı Pelerinli Kent-Aslı Erdoğan



Kırmızı Pelerinli Kent,Kabuk Adam'dan sonra okuduğum ikinci Aslı Erdoğan kitabı.

Kabuk Adamı beğenmiş ama beklentimin biraz altında bulmuştum...
Bu kitabını ise çok keyifle okuduğum söylenemez.
142 sayfalık bir kitap olmasına rağmen okurken biraz zorlandım. Kitap boyu birşeyler olacak diye bekledim ama son 10 sayfaya kadar pek sevemedim maalesef. Maaelesef diyorum çünkü nedense bu yazarı sevmek istedim ben! Ama Kırmızı Pelerinli Kentten sonra bir süre okuyacağımı sanmıyorum.

Kitabın en sevdiğim kısmı kapağı ve bölümlerin girişindeki seçilmiş sözler oldu.Bu yazarın kitaplarının  kapakları zaten çok hoş...

Birde hakkını yemeyeyim Aslı Erdoğan birşeyi öyle bir anlatıyor ki gözünüzün önünde canlandırabiliyor...Bunu Kabuk Adamı okuduğumda okyanus betimlemesinde de hissetmiştim...Dalgaların sesi ulaşmıştı bana..Bu kitabında da konunun geçtiği yer olan Rio de Janerio ve oranın tüm kötülükleri gözümün önünde canlandı..

Dediğim gibi ya ben çok beklentiliyim ya da yanlış zamanlama bilemiyorum ama şimdilik Aslı Erdoğana ara veriyorum..Belki bir zaman sonra merak ettiğim Bir Delinin Güncesi ya da Mucizevi Mandarini okurum..


11 Mart 2013 Pazartesi

İstanbul Blogger Buluşması



9 Martta Kadınlar günü sebebiyle buluşalım mı diye Biricitten mail alınca önce bir düşündüm.Daha önce hiç etkinliğe katılmadığımdan  karar veremedim gitsem mi diye..
Neyse ki bir gaflete düşüp gitmemezlik yapmamışım.
Çünkü böylesi hoş sohbetten,keyifli birgünden mahrum kalmış olacaktım...

Buluşma Cevahir Alışveriş Merkezi OKAFE sponsorluğunda oldu...sağolsunlar bizi çok güzel ağırladılar..
İkramları,güleryüzlü personeliyle hepimizin takdirini topladılar..Masamız hiç boş kalmadı,sürekli tazeleme ve bi dediğimizi iki etmeme durumu sözkonusuydu..Ayrıca bizlere hediye olarak organik vişne reçeli vermiş olmalarıda çok ince bir düşünceydi.

Etkinliğe katılan arkadaşlara buradan çokkk teşekkür ediyorum.Gerçekten çok keyif aldığım,yeni bloglar,hoşsohbet arkadaşlar edindiğim bir etkinlik oldu..hiç sıkılmadan dolu dolu geçti her an..Bu etkinliğin oluşmasını sağlayan,hediyelerimizi valizlerle kafeye taşımış olan Biricite tekrar teşekkür ediyorum.İyi ki bu etkinliği düşündü,hayata geçirdi ve bizleri buluşturdu.Biricite destek olan Sevdaya da teşekkürü borç bilirim;)
Buluşmada olan arkadaşlarımın listesi;

Bal Gözlü Kız
Serap Tan (bende bir ara fal istiyorum...keşke baktırsaydım dedim sonradan.ama bi dahaki sefere diyorum artık;)
Sui Colour (hava güzelleşsin,botanik bahçesi aklımda;)
Sevdanın dünyası 
Denizin yıldızı (çekilişlerdeki şansından banada bulaşmıştır inşallah:)
Çiço
Kozmetik Perisi
Büşra Aktaş Güler
Pastelden hediyelerle ve çok hoş sohbetiyle Sofi Hanım
veeee tabi ki Biricit !!!
Ve fotolar!!!
Lila kutularımızla biz:)




                            ( bu foto için biricite diğer fotoların bi kısmı içinde serapa teşekkür ediyorum)





 
Lilakutu,Pastel,Durance,Daffny,Essence,Apolena Home,She Parfüm,Cevahir Okafe,Silky Foot ve Nishmarka hediyeleri için çok teşekkür ediyorum.



     






                                                                           bunlarda Mr.Maana'dan güzel kitaplarım
ve buda yeni kitaplarıyla aşk yaşayan ben!
herkese sevgiler;)

7 Mart 2013 Perşembe

Evlilik hazırlıkları defterim:)


                                                                                            
Son zamanlarda her an yanımda olan,elimden düşmeyen kırmızı kaplı defterimi tanıştırmak istiyorum sizlerle!

5-6 aydır benimle kendisi..16 Hazirana kadarda sağ kolum olmaya devam edecek sanırım:)

Ben not tutmayı,birşeyleri aklıma gelince karalamayı çok seviyorum.Böylece bir anda akla gelen fikirler kalıcı oluyor.Hem neyi yaptığını da görmüş oluyorsun. Bu tamamen evlilikle ilgili olan minik defterim.Çantamda birde her türlü şeyi yazdığım bir defter daha bulunuyor.

Defterimde neyi, ne kadara yaptığımız,nerde neyi neyi beğendik,odaların ayrıntılı ölçüleri, yapılacak neler kaldı gibi detaylar var..Yapılanların üzerine tik attıkça mutlu oluyorum birşey daha azaldı diye:)

Merak ediyorum evlenen ya da evlenmiş arkadaşlarında böyle defterleri var mı/mıydı acaba?
Önümüzdeki postlarımda da içindeki ayrıntılardan bahsetmeyi düşünüyorum.Mesela çeyiz listesi,nikah işlemleri gibi her evlenenin merakla araştırdığı konular;) Belki birine lazım olur.Ben çok faydalanıyorum çünkü başka arkadaşların bloglarından..

Her çantaya en az bir defter diyor,konuyu bağlıyorum:P

5 Mart 2013 Salı

1Q84-Haruki Murakami

İlk Haruki Murakami kitabımı bitirmiş bulunmaktayım.
Tuğla görünümlü,1256 sayfacık olan kitabımı bitirmenin haklı gururunu yaşıyorum!
Azmettim her yere götürdüm.Minibüste şaşkın bakışlar arasında okudum.Boyun fıtığı riskini göze aldım:)
Öyle böyle bitirdim bu üç kitabın birleşmesinden oluşan tek ciltlik kitabı..
Bazılarınız diyecek ne yani bizde okuduk havan kime:)
Haklısınız ama Tutunamayanları yarıda bırakmanın akabinde bu kitaba başlayınca biraz tedirgindim.Çünkü herkes gibi bende bir kitabı yarıda bırakmayı hiç sevmiyorum:( Herneyse Tutunamayanların benim için zamanı değilmiş demek ki diyor,başka bir bahara erteliyorum kendisini...

Gelelim 1Q84e..
Konusundan bahsetmek niyetinde değilim.Çünkü nasıl etsem de kitabın içeriği hakkında bilgi vermesem bilemedim..Bence süpriz olmalı okumak isteyenler için.Benim yazacağım küçük bir ayrıntı bile tat kaçırabilir bu kitapta..
Kitap kalın gözükse de çok sıkılmadan okunuyor..Bazı yerlerde tekrarlar var ama onlar beni aşırı sıkmadı...Sadece daha az sayfada da anlatılabilirdi sanki bu konu diye düşündürdü..
Birde sonundaki bazı detayların havada kalmasını sevmedim..Genel olarak sevsem de kitabı,aklımda bikaç cevapsız soru kaldı..
Bazı kitapların sonunda ayrıntılar okuyucuya bırakılabilir,hoşta olur ama böylesi kalın bir kitabın tüm detaylara cevap vermesini bekledim sanırım ben:) Bu nedenle belki devamı gelebilir diye de düşünüyorum şu an..
                                                             ve anlamlı arka kapak..

4 Mart 2013 Pazartesi

Kelebeğin Rüyası



Daha fragmanını gördüğüm anda çok merak etmiştim Kelebeğin Rüyası'nı birçok kişi gibi..Merakımda çokta yersiz olmadığımı bugün izleyince anladım.
Genel olarak filmi çok beğendim.Çoğu kişi Kıvançsever olsa da ben Mert Fıratı hep daha çok beğenmişimdir.Fragmanda acaba Kıvanç Tatlıtuğun gölgesinde kalır mı diye düşünmeden edememiştim. Neyse ki ben öyle bir his almadım ve normalde çok hayranı olmasam da Kıvanç Tatlıtuğu da çok başarılı buldum.
Hikaye güzel,edebiyatla sinemanın buluşmuş olması ise ayrı bir güzel. Bir sürü dizeyle ayrıldım filmden...
Film; 2.Dünya Savaşı döneminde Zonguldakta yaşamış olan iki şairin(Rüştü Onur-Muzaffer Tayyip Uslu) şiirle bezeli,hastalıklı-kısa ömürlerini konu almakta.Konusunun gerçeğe dayalı olmasıysa daha bir etkili..Konusundan daha da güzel olansa görüntüler.Çekimi çokkk beğendim.Filmin sonu biraz zayıf gibi ama genele bakınca çok sıkıntı yaratmadı bende.
Ve notlar;*Yılmaz Erdoğan filmlerinde BKM oyuncularına yer veriyor genelde ama bu filmde bunun olmaması benim hoşuma gitti açıkçası.*Film 2,5saat sürüyor planınızı ona göre yapın gidin ki benim gibi nöbete falan gidecek olan varsa ucu ucuna yetişmesin:)*Filmin başlarında ölümle ilgili bir şiir vardı bir türlü bulamadım,bilen varsa yardımını bekliyorum.*Son sözümde Olivium Cinecity'e. Salon6 gayet güzel olmasına rağmen donduk resmen! Tam tepemizde kış günü açık olan klima sayesinde 4 kere yer değiştirmek zorunda kaldık.

"diyecekler ki arkamdan
ben öldükten sonra
o, yalnız şiir yazardı
ve yağmurlu gecelerde
elleri cebinde gezerdi
yazık diyecek
hatıra defterimi okuyan
ne talihsiz adammış
imanı gevremiş parasızlıktan."

"bir güzele güzelliğini göstermek isterdim,aynalardan evvel."
"bin bir zahmetle ciğerlerinizi iyileştirmeye çalışıyoruz,bir de başımıza kalp işi çıkarmayın."
"unutmamak değil ama hatılamamak mümkün."
"belki bir kelebek o kadar memnun ki rüyasından uyanmak istemiyor uykusundan."
"aşk bahanesidir şiirin""acı bahanesidir şiirin""şiir bahanesidir hayatın."
*Uzun lafın kısası tadı damağımda kaldı dizelerin!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...